
Ortaokul Türkçe
Anlatım Bozuklukları Soru Çözümü
16.
1. Bir olayın, yer zaman belirtilerek kahramanların çevresinde kurgulanmasına olay yazıları denir.
II. Bir toplumu, sosyal, siyasal bilimsel vb. konularda düşündürmek amacıyla fikri temelleri olan, bir kısmı kişisel dü-
şünceler olurken bir kısmı ispatlanmış gerçeklere dayanarak yazılan yazılara düşünce yazıları denir.
III. Bir bilgiyi iletmek, bir yeri, kişiyi veya ürünü tanıtmak; istek ve şikâyette bulunmak amacıyla yazılan metinlere bildir-
me yazıları denir.
Aşağıda metin örnekleri ve bu metinlerin ait olduğu üst başlıklar eşleştirilmiştir.
Bu eşleştirmelerden hangisinde yanlışlık yapılmıştır?
A) Sabahları kahvaltımızı, gün içerisinde de muhabbetimizi tatlandıran çaylar, aslında bir çalıda
yetişir. Bu çay bitkisinin boyu, genellikle 1-2 metre arasındadır. Ama yabani olanları da
vardır ki bunların boyu 10 metreyi bulabilir. Iliman ve yağışlı bölgelerde yetişen çay, bize
Uzakdoğu'dan gelmiştir. Ülkemizde de Karadeniz Bölgesi'nin önemli geçim kaynakların-
dandır. 50 yıl boyunca bu bitkilerden verim alınabilir. Sonra çay verimi gittikçe düşer.
(BİLDİRME YAZISI)
(OLAY YAZISI)
B) Hiçbir insanın giremediği bir yerde bir meyve ağacı varmış. Bu ağaç, her yaz meyve verirmiş
fakat hiçbir insan, o meyvelerden yiyemezmiş. Ağaç buna çok üzülürmüş. Bir yaz, meyve-
sinden yemek niyetiyle Tukan kuşu, ağaca doğru yaklaşmış. Ağaç, kuşa derdini anlatmış.
Kuş da "Bundan kolay ne var? Meyveleri gagamla alır, uçarken insanların üstüne atarım."
demiş ve koca gagasını meyveyle doldurmuş. O gün insanlar o kadar çok meyve görmüşler
ki meyve yağmuru var, zannetmişler.
C) Kaktüsler, çöllerin zor koşullarına dayanabilen nazik bitkilerdendir. Bu dayanıklı bitkiler, uzun
süre susuz yaşayabilirler. Kaktüslerin en belirgin özellikleri ise üzerlerindeki dikenleridir.
Kaktüslerin bu dikenleri çok can yakabilir. Üstelik bazı kaktüs türleri zehirlidir. Bu yüzden
onlara dokunmamak gerekir. Bu dikenli bitkilerin boyu, yaklaşık 15 metreye kadar ulaşabi-
lir.
TIL
(OLAY YAZISI)
(DÜŞÜNCE YAZISI)
D) Bir düşünün, doğumdan sonra geldiğimiz Dünya adlı gezegende duymaya, görmeye ve
hissetmeye başlarsınız. Zamanla günleriniz, yıllara dönüşür ve çeşitli olaylar yaşarsınız, bu
durumlar karşısında tecrübe kazanımlarınız artar. Bütün bu yaşadıklarınızın etkisiyle za-
man içinde olgunlaşıp hayata farklı bir pencereden bakmaya çalışırsınız ve bugünkü hali-
nizi alirsiniz.